Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu (KGK), Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartlarını belirlemeye ve yayımlamaya 04 Haziran 2022 tarihinde yetkili kılınmıştır.

Dünyamız var oluşundan bu yana üzerinde yaşayan canlılarla birlikte evrimler geçirerek yeni yeni uyanımlar eşiğinde çağ açıp, çağ kapatarak günümüze kadar gelmiş bulunmaktadır. Kadim tarihte ekonomi ilminin teorilerle betimlenerek insanların gelecek hakkında planlamalarını ön görmeye başladıkları anlar henüz ortada yoktu. Sıradan bir hayatta kalma hali doğal kabul ediliyordu. Haliyle her şey kendi doğal akışında devam ederken, insanlık henüz ihtiyaçların doğa tarafından karşılanamayacağı savının sonuçlarıyla uğraşmıyordu. Bilinmeyen bir dünya, kim bilir sonsuzluğa işaret ederken fuzuli yüklenmelerden yorgunluklara kapalı kalmışlardır!

Öyle ki milat olarak mülkiyeti muhafaza güdüsüyle göçerlikten yerleşik hayata geçen insanlık, sınırsız yaşam alanlarını bırakarak, artık sahiplik duygusunda ayrıştığı otonom bölgelerinde, adalet kavramı üzerinden normlar arasında bir düzen mücadelesine girmiştir.

Bunun sonucunda hoyratça bir taksim ile üretim kaynaklarının tüketilmesi, elbette kurulu dünya devletleri arasında önlem alma zorunluluğunu tetiklemiştir. Nihayet geldiğimiz noktada sınırsız insan ihtiyaçlarının sınırlı yani kıt imkânlarla telafisi olarak açıklayabileceğimiz iktisadi terimler hayatımıza girmiş ve hem günümüzü hem de geleceğimizi kurtarma yolları aramaya başlamış bulunmaktayız.

Peki, ihtiyaçlar ile kaynaklar arasında bir uyumsuzluk mu var?

İhtiyaçların, insan arzuları üzerinden yükseldikçe her şeye sahip olma isteğinin dizginlenemediği duygusal tüm veriler gösteriyor ki, kaynaklar (Emek, Doğal Kaynak, Sermaye) arasında olumsuz bir ilişki vardır. Uyumsuzdur.

“Kıtlık Kanunu” dünya kaynaklarının sonsuz olmadığına işaret eder.

Bu vesileyle bir başka bakış açısını da yazarak, karamsar düşünmenin eşiğinde nefes aldıkça umudun hep var olduğunu hatırlatmak isterim. Tabi olarak tek başına umut çözüm değildir.
İnsanın zorunlu ihtiyaçlarını göz önüne getirdiğimiz vakit bu ihtiyaçlar sınırlıdır.

Karşılanamaz değildir.

O halde “başta üzerinde yaşadığımız dünya olmak üzere, insanın çalışarak ulaşacağı evrendeki kaynaklar insanların her türlü ihtiyacını karşılayabilir.” (İslâm iktisadına göre “sonsuz ihtiyaçlar – kıt kaynaklar” yaklaşımı)

Sınırsız olan, insandaki arzular ve bu arzuların neticesi ihtiyaçlardır.

Ancak canlılar dünyasının efendisi olarak akıl ve zekâ gibi donanımları ile insanlık, çok da uzun zaman önce olmamasına rağmen durumun farkındalığına uyanarak; geleceğin kötü yaşam koşullarını ortadan kaldıracak çözüm ve öneri tedbirlerini sıraladığı standartlar üst başlığı ile yeni bir zorunlu alan açarak ivedilikle çalışmalara başlamıştır.

Söz konusu çalışmaların amacı tabi olarak ihtiyaçların karşılanabilmesi çerçevesinde, yeniden bir dünya yaratmak değil; aksine var olun dünyamızın kötüye doğru gidişini yavaşlatarak evrende yeni hayat sahalarını bulana kadar olan sürece hizmet etmektir.

Bu sebeple çokça iklim değişikliği olarak bildiğimiz, doğanın dengesini alt üst eden olağandışı unsurlar karşısında ilk olarak;

“küresel ısınma ve sera gazı salınım oranlarını azaltarak, yeryüzü iklimini daha bir yaşanır hale getirebilmek amacıyla, 197 ülkenin katılımında gerçekleştirilen 03 Kasım 2021 Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansında (COP26); Uluslararası Muhasebe Standartları Vakfı tarafından Uluslararası Sürdürülebilirlik Standartları Kurulunun (ISSB) kurulduğu ilan edilmiş ve bu sayede her geçen gün önemi artmakta olan sürdürülebilirlik raporlaması kurumsal ve küresel bir geçerlilik kazanmıştır.”

Ne yazık ki teknolojik gelişim ve üst üste gelen reformist hareketlerle milat olarak kabul edeceğimiz Endüstri Devrimi bugüne kadar süregelen hızlı etkisiyle dünyanın sıcaklığını 0.9 derece arttırdığı gibi; mutlak önlem alma yönünde söz sahibi tüm ülkeleri harekete geçirerek, değişimi hayatlarımıza dâhil etmemize sebep olmuştur.

Nedir bu dünyamızı tehdit eden Sürdürülebilirlik kavramı?

Son zamanların en çok duyulan ve üzerinde konuşulan sürdürülebilirlik temel olarak, iktisat ilminin öğretisi olan, geleceğe dönük olarak alınacak tedbirler sayesinde hem günümüz hem de atide ihtiyaçların karşılama kabiliyeti olarak tanımlayabiliriz. Öznel olarak ele aldığımızda kaynakların sınırlı olduğu sonucu ile bu kaynakların orta vadeli planlardan ziyade daha uzun vadeli planlar çerçevesinde akıllıca değerlendirilmesi esas alınmalıdır.

Şirket kuruluş ve örgütlenmesiyle faaliyet konuları arasındaki Sürdürülebilirlik ilişkisi: 

Söz konusu durumun farkındalığı ve bu duruma karşı duyarlı olunmaya başlanılması o kadar uzun yılları değildir. Fakat uzun yıllardır şirketlerin her türlü performansının değer­lendirilmesinde kullanılan finansal tablolar, şirket üzerinde tasarrufu bulunanlara ve yatırım yapmak isteyenlere yeterince bilgi vermediğinden, artık detaylandırmalara ihtiyaç duyulduğu gerçeğini ortaya koymuştur.

Yani “finansal olmayan veriler” artık şirketin olağan akışındadır.

Yetersiz kalınan bu mali tablolar aracılığıyla şirketin bugünü ve yarını hakkında sınırlı ön görüler elde edebiliriz. Finansal olmayan verilere ihtiyaç duyulmasının asıl sebebi, şirketin faaliyet konularının olağan akışı içinde, aynı zamanda çevreci (Yeşil yatırım) ve insana dair (Sorumlu yatırım) geleceğe yönelik alınan tedbirler ve devamlılığa esas riskleri ortadan kaldırmaktır.

Dünyada ve Ülkemizde Sürdürülebilirlik üzerine gelişmeler

Bu durum özellikle Birleşmiş Milletler yapılandırmasında ve diğer çeşitli kurum ve kuruluşlar tarafından da ele alınarak, çeşitli direktifler hazırlanarak kademeli olarak yürürlüğe girecektir.
Avrupa Parlamentosu bu konuda ilk adım olarak kurumsal sürdürülebilirlik raporlaması direktifini 2024 itibarıyla kademeli olarak yürürlükte alacaktır.

Sürdürülebilirlik konusu Ülkemizde de yakından takip edilmekte ve gelişmeler küresel dünya ile eş zamanlı olarak değerlemeye alınmış olup, değişim ve gelişmelere anında karşılık verilmiştir.

Bu vesileyle 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda yapılan değişiklikle Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu (KGK), Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartlarını belirlemeye ve yayımlamaya 04 Haziran 2022 tarihinde yetkili kılınmıştır. Akabinde 09 Kasım 2022 tarihinde 660 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’de yapılan değişiklikle; uluslararası standartlarla uyumlu Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartlarını belirlemeye ve yayımlamaya, gerektiğinde değişik işletme büyüklükleri ve sektörler itibarıyla farklı düzenlemeler yapmaya ve bu konularda denetim yapacakları yetkilendirmeye ve gözetime tabi tutmaya KGK yetkili kılınmıştır.
KGK, mevzuat ile alakalı gerekli çalışmaları yaparak hazırlayacakları raporlama standartları sonrasında süreç Ülkemizde başlayacaktır.

 

 

Kurumsal Sürdürülebilirlik Denetimi Nasıl yapılır ve Neden Önemlidir? gibi konulara girmeden tüm bu gelişmeler doğrultusunda KGK bünyesinde 28.03.2023 tarihi itibarıyla Sürdürülebilirlik Standartları Dairesi Başkanlığı kurularak faaliyete geçirilmiştir.

Sürdürülebilirlik Standartları Dairesi Başkanlığının görev ve yetkileri aşağıdaki şekildedir:

  • Uluslararası standartlarla uyumlu Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartlarının oluşturulmasına ve yayımlanmasına ilişkin çalışmaları yapmak.
  • Görev alanıyla ilgili ikincil düzenlemelere yönelik çalışmaları yapmak.
  • Mevzuat taslaklarını standartlara uyumu açısından değerlendirmek ve diğer kamu kurumlarının Kurulca onaylanacak düzenlemelerine ilişkin çalışmaları yapmak.
  • Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartlarına ilişkin dijital Taksonomi oluşturmak.
  • Ulusal ve uluslararası uygulama ve gelişmelerin izlenmesine, uluslararası kuruluşlarla ve diğer ülkelerin ilgili kurumlarıyla iş birliği yapılmasına ve gerektiğinde bu kuruluşlara üye olunmasına ilişkin görev alanıyla ilgili iş ve işlemleri yürütmek.
  • Faaliyet alanıyla ilgili olarak sürdürülebilirlik raporlaması yapacak işletmeler bünyesinde söz konusu alanda çalışma yapacak nitelikteki kişilere ilişkin düzenleme yapmak.
  • Sürdürülebilirlik raporlamasına ve güvence denetimlerine ilişkin farkındalığı artırmak ve uygulamada yaşanan aksaklıkları gidermek amacıyla uygulama rehberleri oluşturmak, bilgilendirici dokümanlar oluşturmak eğitim, seminer, konferans ve diğer etkinlikleri düzenlemek.

Görev ve yetkilerinden de anlaşılacağı üzere, Sürdürülebilirlik Standartları Daire Başkanlığı, uluslararası alanda kabul gören raporlama ve güvence standartlarının geliştirilmesi ve teşvik edilmesi yoluyla sürdürülebilirlik raporlamasında güveni, karşılaştırılabilirliği ve şeffaflığı artırmak misyonu ve şeffaf ve etkili raporlama yoluyla sürdürülebilir bir geleceği şekillendirmede ön saflarda yer almayı hedefleyen vizyonu şiar edinmiştir.

Ülkemizde Sürdürülebilirlik Standartları Daire Başkanlığının kurulmasıyla süreç devam ederken, 26 Haziran 2023 tarihinde Uluslararası Sürdürülebilirlik Standartları Kurulu (ISSB) tarafından, sermaye piyasaları için sürdürülebilirlikle ilgili açıklamalara ilişkin küresel bir temel sağlamak üzere tasarlanan UFRS Sürdürülebilirlik Açıklama Standartları ilk kez yayımlanmıştır.

Buna göre:

UFRS S1, şirketlerin, kısa, orta ve uzun vadede karşılaştıkları sürdürülebilirlik risklerini ve fırsatlarını bildirmelerini zorunlu kılmaktadır. Standart hükümleri, şirketlerin, yatırımcıların karar vermeleri için ihtiyaç duydukları bilgileri sunmalarını sağlamak üzere tasarlanmıştır.

UFRS S2 ise, iklimle ilgili özel açıklamaları ortaya koymaktadır ve UFRS S1 ile birlikte kullanılmak üzere tasarlanmıştır. Her iki Standart da İklimle İlişkili Finansal Açıklamalar Görev Gücü’nün (TCFD) tavsiyelerine dayanmaktadır.

ISSB ile Kurumumuz arasında yapılan anlaşmaya istinaden söz konusu standartlar en kısa sürede mevzuatımıza kazandırılacaktır.

Sürdürülebilirlik Raporlaması Özel ve Uzmanlık gerektirir

26 Mayıs 2023 Tarihinde Sürdürülebilirlik raporlaması ve sürdürülebilirlik raporlarına yönelik gerçekleştirilecek güvence denetimlerine ilişkin duyuru yayınlayarak, ifadesinde “kaliteli ve güvenilir denetimler yürütülmesinin ön koşulu denetimi üstlenen denetçi ve denetim kuruluşlarının uygun yetki ve yeterliliğe sahip olmasıdır” diye belirtmiştir.

Aynı duyurudan, “finansal raporlamada oluşturulmuş olan güven ortamının sürdürülebilirlik raporlamasında da sağlanması amaçlanmakta ve sürdürülebilirlik güvence denetimlerinin gerekli yetkinlik ve yeterliliğe sahip kişi ve kuruluşlarca yapılması büyük önem arz etmektedir.” Beyan ve ifadesinden “Sürdürülebilirlik raporlamasında yer alan bilgilerin finansal raporlardan farklı olarak özel ve uzmanlık gerektiren bilgiler içermesi sebebiyle yapılacak güvence denetimlerinin gerekli beceri, yetkinlik ve tecrübeye sahip sürdürülebilirlik denetçileri tarafından yerine getirilmesi denetimin kalitesini ve güvenilirliğini olumlu yönde etkileyecektir.” diye beyan ve ifade ederek, var olan:

·         Temel Alan

·         Sermaye Piyasası,

·         Bankacılık,

·         Sigortacılık ve Özel Emeklilik.

·         Sürdürülebilirlik,

Dört alan üzerine, beşinci alanı işaret ederek duyurmuştur. Şöyle ki;

“sürdürülebilirlik raporlamasına ilişkin yapılacak güvence denetimlerini üstlenebilecek olan denetçilerin bu konuda yetkilendirilebilmeleri adına Kurumumuz tarafından en geç bir yıl içerisinde ayrı bir yetkilendirme sınavı yapılacaktır.”

Yapılacak olan sınavda adaylar genel itibarıyla aşağıdaki konulardan sorumlu olacaklardır:

·         Sürdürülebilirlik konusundaki düzenlemeler ile güncel gelişmeler,

·         Sürdürülebilirlik raporlaması ile güvence denetimlerine yönelik teorik bilgi,

·         Kurum tarafından yayımlanacak Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları ve

·         Kurum tarafından yayımlanan ve yayımlanacak olan ilgili Güvence Denetim Standartları ile bunlara ilişkin uygulama rehberleri.

Sonuç olarak;

Sınav öncesinde Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarafından resmi sınav duyurusu yapılacak olup sınav tarihi ve sınav konularına ilişkin detaylı bilgi ilan edilecektir.

Saygılarımla. 06.09.2023

Selahattin İpek
Sorumlu Bağımsız Denetçi / Mali Müşavir
bdselahattinipek@gmail.com

Kaynak:

– KGK İnternet Sayfası
“Sürdürülebilirlik” / Mevzuat, İlgili Düzenleme ve Duyurular