Bilanço muhsabeye uygun, muhasebede belgeye uygun ve tek düzene uygunsa işlem tamam ve uygunluk denetimi gerçekleşmiş olmaktadır..

Mali Denetim (Financial Audit), Uygunluk Denetimi (Compliance Audit) ve Performans Denetimi (Performance Audit) standartları mevcuttur.
Yazımızın konusuna denetim standartına göreUygunluk Denetimi (Compliance Audit) ‘ni alarak, burada mali  mevzuata ve diğer  kanun ve  tüm  vergi tebliğlerine  göre şirket ticari operasyonlarının  gerçekleşip gerçekleşmediği , mevzuata uyulup uyulmadığı  veya hangi düzeyde uyulduğunu  belirlemek  amacıyla  yapılan denetimlerin ele avuca sığmaz, esnek pozisyonları üzerinden bazı noktalarına bakmaya gayret edilecektir..

Denetimlerde esas  alınacak en önemli vurgu, taraflar kapsamındadır.
Konumuz gereği firma ve devleti taraf olarak alacağız.
Kanunların  belirlediği kurallar çerçevesinde, kayıtlamanın yapılıp yapılmaması ve bu kayıtlama neticesinde de verginin doğru ve hakkaniyet dairesinde tahakkuk ederek ödenmesidir.
Uygunluk denetimide olması gereken yasak kurallar çerçevesinde, iş  bu durumun ne kadar ve nasıl uygulanabildiğinin belirlenmesidir.
Mali işler, vergiler,bildirgeler, beyannameler vs alanlarda  gerçekleşene bu alan aslında detay baktığımız vakit, çok daha geniş alanları içermektedir.

İncelenme,tespitlerin yapılması veya mali ve sgk müfettişlerinin, kayıt unsurlarının doğruluğunun tesvikine ve tespitine ve dahi çalışanların tüm bu işlemleri yaparkenolan samimi yaklaşımlarının tespiti için gereklidir.

Yani hata ve hileleri ortaya çıkarmak ve onları önlemek, caydırıcı etkiler ile baskı oluşturarak,
bir daha bu hata ve hilelere girilmesini önlemektir.
Bunlar denetim standartları olarak tebliğlerde yazar.
Tebliğlerin asıl amacı olarak uygunluk denetimini temel almaktır… Muhasebeci için…
Fakat dikkatlice bakıldığında ise bir sürü hırsızlık oltaları vardır.

Vergi Denetim Kuruluna ait görüşlere göre, Muhasebe kaydını düzgün yapmayıp örtmek abuk/sabuk kayıtları alarak bilançoda farklılık çıkarırsan bunuda yazman gerekiyor..

Yani sen normal yere gidecek kaydı, normal yere gitse vergi çıkarıcakken, üstünü örterek başka hesaba yaparsan, bu muhasebede hileye girer.
Buradan da o kayıtlamayı yapanın sorumluluk yazması gerekir.
Temelinde denilen uygunluk denetimidir aslında. Denetim kanun koyucunun hakkı ve işidir..
Bu işlem yapılırken, ister YMM tasdik olsun İster SMMM olsun, Vergi Denetim Kurulu ‘nu ilgilendirmez. Çünkü denetim emrini veren güç siyasidir..
Son zamanlarda o kadar eleştiri yapılan ve bir muamma olan denetim meselesi, düzene sokulabilmesi için gereken erki  yine siyasilerden alması gerekir. Yani kanun koyucular…
Muhatabı Vergi Denetim Kurulu değildir.
Refleks gösterebilmek için odalarımız ve Türmob birlikte hareket ederek, güçlü bir bir birliktelik ile siyasi erki harekete geçirebilmek mümkündür.
Yoksa bahsi edilen sorumluluk pozisyonlarının önü açık kendi içinde bir sürü hırsız oltaları vardır.
Tedbirleri alarak meslek mensuplarını sorumluluk illetinden kurtarmanın yollarına vasıl olmak aceleci bir yaklaşım değildir.Hileye giren her türlü varakanın gerekirse sahte (naylon) veya yanıltıcı belge statüsünde olup olmasının sorgulanması bir şekilde kayıtlamanın kullanılmasına sunulması gerekmektedir.
Tek taraflı olarak sanki devletin muhasebeyi tuzağa düşürebilme adına bu durumu kullanması orantısız ve suça ister istemez ortak etme gayretinden başka bir şey değildir.

Devam edelim irdelemeye…

Bilanço muhsabeye uygun, muhasebede belgeye uygun ve tek düzene uygunsa işlem tamam ve uygunluk denetimi gerçekleşmiş olmaktadır.. Önemli olanın bu uygunlukta belge düzeni nasıl olmalı ve senelerce sorumluluk olgusunun nasıl bir stres ile yük olarak işi yapanı psikolojik yıpranmaya maruz bırakacağını düşünmek bile manidardır.

O halde mutlaka belge düzenine riayet edilerek, gerçek değerler üzerinden ıslak imza ile envanter alınarak dosyaya koymak inceleme ve denetlemeler açısından önem arzetmektedir.

Eskiden İkmalen Tarhiyat cezası azdı..
Gerekçesi kayıtları mükellef veya muhasebecisi ibraz etmekte idi. İkmalen Tarhiyat, Kayıttan çıkan farklılıktı ve Maliye buna fazla önem vermemekte idi.
Fakat şimdilerde hile yaptına getirerek mükellefin suçuna ortak etmektedir.Bilerek ve kasıtlı yaptın diyerek kaçakçılığa bir nevi sokmaktadır. Mükellefin suçuna ortak etmektedir.Bilerek yaptığın için… Halbuki burada kasıt olsa idi defter ve belgeleri ibraz ettiğimiz vakit onların içinden bularak ceza işlemekte iken, bu defa direk hileye alarak denetim amacından cezayı yazmaktalar…
Hırsız oltalarından biri de bu..
Eskiden vergi daireleri bilgi paylaşmıyordu dolayısı ile vergi mahremiyeti vardı. Şimdilerde ise bir çok şekilde bilgi paylaşımı interaktif olarak devlet kurumları içinde dolaşmakta ve isteyanin malum ameline göre eline geçebilmektedir.

Vergi mahremiyetinin daha bir hassas olduğunu varsaydığımız o dönemler içinde Maliye, bir ay önceki borsa gibi değişen bilgileri yani hangi rapor hangi anda yazıldı kim hangi koda girdi bunları YMM Odalarına veriliyordu ve ordan da paylaşılmaktaydı. Bu adam veya bu firma sahte, bu adam veya bu firma sıkıntılı bir şekilde bilinebiliyordu.

Bu adamın veya firmanın fatura cildi kayıtlı değil gibi v.s.bilgiler varken, daha sonra bir kişinin bir program yaparak otomatik tarama ve otomatik yoklama yapılır diye piyasaya rant olarak sunması ile alternatif bir başka yol bulunacağına direk Vergi Dairesinin YMM Odasına verdiği ve YMM Odasında paylaşılan bu bilgi akışı kesildi.
Tekrar aynı hak istenmektedir. Ve fakat itiraz noktasında artık bu hakkın kayıtlamayı yapana da verilmesi zaruri görünmektedir.
Yoksa şu gerçek söz konusu olacaktır;
Kamu Hizmetlisi veya Kamu Görevlisi olmak şartları ele alınırsa durum ne olmalı?
Cezayı alırken hizmetli / görevli diye mi alınmakta?
Mahkemede yemin ediliyor mu?
Yuvarlak mühür veriliyor mu?
Yetki verilmiyorsa, o zaman ifadeyi alacak kim..?
Savunmamı alacak olan kim ?
Ben memursam bir sıkıntı yok…Memursam senin hakkını banada ver ben de bilgiye erişeyim….
Eğer memur değilsem, bilgi erişimim söz konusu olmadığından cezam ayrılsın..
Ve fakat içerden memur olanın aslında hiçbir bilgiye ulaşmak hakkı olmamasına rağmen, o hakkı kendinde görenler meslek mensubuna memuru gibi ceza kesmektedir.

Dolayısı ile uygunluk denetimi esas alınarak bilanço deftere, defter belgeye ve muhasebesine uyumluluk esasına göre bu işlemlere tavassut edilerek işlem yapılmış olur…

Burada önemli olan demek ki, stok, kasa, v.s.  gittim sayamadım durumuna göre mükelleften imza almak kaydı ile belgeye dayandırmamız gerekir.. Yazarak dosyaya koymamızda fayda vardır..
Yani envanterini doğru kabul ederek imzalı belgeyi kaşeleyerek almamız gerekir..
Gelir veya kurum beyanları dipnotlardaki durumu yazmak da aynı şeydir.

Ayrıcalıklı olan bir konuya değinmeden geçemeyeceğim.
Çünkü bu hesap diğerlerinden daha bir önem taşımaktadır ve tam bir tuzaktır.
Ortaklardan alacaklar hesabında gösterilen tutarın sadece bir çok değişik cezaya muhatablığı vardır ki, adat hesaplamadıysan kurumlar vergisine matrah farkı,Katma Değer Vergisi, Transfer Fiyatlaması ve kar dağıtımından %15 stopaj ve birde üstüne üstlük bu suçları bir anda  işlediğin için tekerrürden %50 zam konulmaktadır.
Bunların yanında, meslek mensubu da, Tek Düzen Hesap Planı ‘na uymadığı, kanun ve kurallara  uygun kayıt yapmadığından sorumlu tutulmaktadır.

Vergi Müfettişlerinin yapmış olduğu denetim türü uygunluk denetimi ise, bu gibi denetimlere hazır olmak veya hazırlanmak gereğini ensemizde devamlı hissederek geleceğe yürümek dileği ile…!!!

Selahattin İPEK
SMMM-Bağımsız Denetçi
bdselahattinipek@gmail.com

Kaynak: YMM Mehmet Şahan-Sohbetimizden alıntılar yapılmıştır…