Ticari sır gelişiminin ekonomi üzerindeki etkisini, konu başlıklarından yola çıkarak değerlendirmeler de bulunup, özellikle ağır ve teknik yazmadan kaçınarak, düz bir anlatımda aralamak niyetindeyim.

Konu başlıklarımızı sıralayacak olursak, “ticari sır tanımı”, “görevler ve kötüye kullanma”, “sorumlulukların sınırlandırılması”, “belli kişilere açık verilerin icra, soruşturma ve keşfi”, “ticari sır sisteminin işlevselliği ve ilgili düzenlemeler” diye ele alarak özetinde özetin de yazarak, fikirlerdeki ufuklara bir ışık tutabiliriz.

Bunlara farklı bir bakış açısı ile yaklaşılmasından yanayım. Şöyle ki;

Kurumlar ve insanlar özgürleştikçe, saygının ve yurtseverliğin arttığını, aksine görmek ve her ne kadarda kapitalist bir sisteme mahkum olan toplum rasyosunda, birey merkezli değerlerin arttığına şahitlik etmek mümkündür.

Bunun içinde Bağımsız Denetim ve Bağımsız Denetçiliğin özgün olarak ele alınarak uygulandığı her ülke, hem ticari sırrını saklarken, hem de ekonomik veri olarak dominant firma emperyalizmi ile hükmetmeye başlıyor.
Dolayısı ile gençlerimizin ticari bir hizmet sektörüolarakBağımsız Denetim ve Bağımsız Denetçilik   konularına daha bir hassas yaklaşarak içselleştirmelerinde fayda var.
Bir anlamda milliyetçilik gibi görünse de bu yüzyılın stratejist projeler eşiğinde, söz sahibi olunacaksa, güçlü bir kapalı ekonomiden, daha da güçlü küresel bir yapıya evrilmemiz gerekmektedir.

Sorunların varlığından çıkarılan bir takım çözüm yasaları, dünyaya entegre olmak arzusunda olan tüm ülkelerin aynı zamanda kendi ekonomilerinde önlem almalarına ilham kaynağı olmuştur.
Tüm bu alınan önlemlerin amacı, nihai anlamdaki tüketicilerin, mortgage, kredi kartı, ve diğer finansal ürünlerin alım satımında ihtiyaç duydukları bilginin sağlanmasını ve gizli ücretlerden, kötüye kullanılabilecek anlaşma koşullarından, ve aldatıcı eylemlerden korunmalarını hedeflemektir.

Buradan yola çıkarak, Türkiye ayağı olarak baktığımız da ise, acaba biz son AB normlarına uyum sağlamak adına, kendi 1998-2002 krizlerindeki banka mağdurları gibi, ekonomik krizleri atlatarak, bu batık finans çevrelerine karşı alınan tedbirler çerçevesinde tüm halkımızı açık yani transparan hale getirdiğimizi hiç tartışmaya açtık mı ?

Yok dediğinizi duyar gibi oldum..!

Neredeyse merhaba diyene nüfus bilgileri verecek bir algı ile toplum şeffaflaştı.

Herkes herkesten bilgisini ister oldu..!

Gerisini artık mantıklı beyinler olarak değerlendirmeye alırsak, ne kadar ticari sırrı muhafaza edeceğimizi varın Siz düşünün..

Ticari sırların korunmasıyla ülke ekonomisinin gelişmesi arasında, bir sebep / sonuç yani nedensellik bağı değil sadece, aynı zamanda bir ilişki bulunduğu realitedir.
Ticari sırların sıkı biçimde korunması, inovasyonun anahtar göstergeleri ve uluslararası ekonomik akışlar arasında, pozitif doğru bir orantı bulunuyor.
Ticari sır koruma çeşitlemeleri ekonomik performans üzerinde etkili olabiliyor. Gelişmiş ülkelerde ticari sırları koruma çabaları özellikle 1990’larda arttı ve istikrara kavuştu.
Gelişmekte olan ülkelerde ise koruma çabalarında artış eğilimi sürüyor.
Ticari sırların korunması, içte inovasyonda, uluslararası teknoloji transferi ve teknoloji-yoğun girdiler ve bununla ilgili ürünler üzerinde etkide bulunabiliyor.
Bu verileri iyi analiz ederek okuyup, gelecek öngörüsünde krizlere dur diyebiliriz..

Yapılanmanın adı BAĞIMSIZ DENETİM.

Saygılarımla…01.08.2015

Selahattin İPEK
Bağımsız Denetçi
bdselahattinipek@gmail.com

Kaynak:
OECD, ülkelerde ticari sırların korunmasını inceleyen bir araştırma…2014 (1985-2010)

İKTİSADİ DAYANIŞMA HABER AJANSI ‘NDA YAYINLANMIŞTIR…

Ana Sayfa